Geçen
yazımda bir pazarlamacı gözüyle toplumda oluşan olumsuz plastik algısının
düzeltilmesi için tüm nefesimizi gelecek nesillere yani çocuklarımıza
yönlendirmemiz gerektiğini çünkü algı yönetiminin en başarılı olacağı insanların
çocuklarımız olacağını ifade etmiştim. Buradaki fikrimin üzerine geçen gün
Sayın Temel Aksoy’un kendi web sayfasında yazdığı “Markalar futboldan neler öğrenebilir?” Başlıklı makalesini okuyunca “taraftar
müşteri” yaratmanın mümkün olup olamayacağını sorgulamaya başladım.
27.03.2014
16.03.2014
NE YAPIYORMUŞUZ? PLASTİKLERİ DOĞADA BIRAKMIYORMUŞUUUUUZ
Geçen Şubat ayında, içlerinde 6 yaşındaki kızım Elif’in de olduğu
anasınıfı öğrencilerine “Geri Dönüşüm” üniteleri kapsamında yıllardır plastik
sektöründe çalışan bir profesyonel olarak
“plastiğin geri dönüşümü” konusunu bizzat gönüllü olarak çizgi filmler
ve örnekler eşliğinde karşılıklı sohbet ederek anlatmaya çalıştım. Zaman zaman
bu yaş grubuna ilk defa sunum yapmış olmamın getirdiği acemilikler ve onlarda
da 6 yaşın getirdiği hareketlilik ve merak nedeniyle kontrol altından çıkmış
olsalar da genel olarak ilgilerini sürekli canlı tutmayı başardığımı
söyleyebilirim. Her şeyin ötesinde bu sunumda şunu anladım ki bu yaş grubundaki
çocuklar bağırmayı çok seviyorlar. Eğer ilgilerini çekmek istiyorsanız yeter ki
onlardan bağırmalarını isteyin, bir anda ilgileri size dönüveriyor. Aşağıdaki
videoda hep beraber bağıracağız dediğimde nasıl ilgilerini çektiğimi, ayağa
kalkarak hareketlendiklerini ve motive olduklarını şaşkınlıkla ve gülümseyerek izleyebilirsiniz.
NEDEN YAZIYORUM?
Hayatın
her detayına ve zamanın ruhuna pazarlama profesyoneli gözüyle bakmayı ve
bunlardan mesleğim
ile ilgili bol bol dersler çıkarmayı seven biri olarak sahip olduğum fikir ve
düşünceleri her türlü eleştiri ve yoruma açık olarak dile getirmek ve daha
fazla şey öğrenebilmek adına bu bloğu hayata geçiriyorum. Satış, pazarlama,
marka yönetimi, reklam ve halkla ilişkiler gibi alanlarda gerçek anlamda uzman
olabilmek gerçekten çok zor olup yılların tecrübesini gerektiriyor. Nitekim bu
blog da kendimi uzman olarak gördüğümden ötürü değil, önümde öğrenilmesi
gereken bir derya olduğunun farkında olarak mevcut bilgi çağında düşünmek,
sorgulamak ve strateji üretebilmek için atılmış bir adımdır.
Bu
blogta fikir ve düşüncelerimi dile getirirken kendimi ve yıllardır içinde
bulunduğum satış ve pazarlama sektörünü de yapıcı bir şekilde eleştirmeyi ihmal
etmeyeceğim. İnternette yer alan ve sadece bilgi ileten yüzlerce pazarlama
bloğundan bilgiyi üreterek ve sorgulayarak farklılaşmayı ve öz eleştiri
yaparak sürekli gelişimi kendime misyon olarak belirlediğimi de ifade etmek
istiyorum.
Umarım bu konuda bir fark yaratmayı
ve bir nebze de olsa çok sevdiğim ülkemin insanlarına fayda sağlayacak bilgiyi
üretmeyi başarabilirim.
Saygılarımla,
Fatih YILDIZ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)